21 Nisan 2008 Pazartesi

Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu

Yarım yamalak yapacağımıza acaba hiç yapmasak mı...

İyi veya kötü bir şekilde organize edilmiş. Televizyon yayınında ellerinden geldiğince bisiklet turu gösterilmiş (Yarışın sonu yaklaşırken yayının kesilip İstanbul'da AKP genel başkanının partisinin gençlik kongresinde konuşması verilmesi gayet doğal, ne olsaydı yani, banttan mı verselerdi?), turun geçtiği yörelerdeki insanlar yollara çıkarılmış bisikletçiler alkışlatılmış, bir yarışı kazasıyla belasıyla bitirmişiz.
Ülke tanıtımı için sürekli televizyon yayınında oteller, kırlar, plajlar gösterilip reklamları yapılmış, muhtemelen başka bir ülkede yayınlandı ise alt yazı olarak otel fiyatları ve rezervasyon numaraları verilmiş, turu turizm için bir reklam aracı olarak kullanmışız.
Ülkemiz, dışarıda bu kadar tanınsın diye uğraşıp duruyoruz, fakat bunu bir avuç insan destekleyince sanki olmuyor. Dün tur sona erdi. Bugün gazetelere baksak, bırakın ilk sayfayı, spor sayfasının arka bölümlerinde bile göremeyeceğimize eminim.
Hani diyorum bize olurda bir şekilde olimpiyat düzenleme hakkı verseler ülkemizde kaç kişi ilgilenecek...

17 Nisan 2008 Perşembe

Duyabilmek

Adamın biri artık karısının eskisi kadar iyi duymadığını ve karısının işitme cihazına ihtiyaç duyduğunu düşünüyormuş. Bu durumu konuşmak için aile doktoruna danışmış; doktor adamın karısının ne kadar duyduğunu anlayabilmesi için basit bir yöntem önermiş.
'Yapacağın şey şu, karından 40 adım ileride dur, normal bir konuşma tonuyla bir şeyler söyle; eğer duymazsa 30 adım ilerisinde aynı şeyi tekrarla, sonra 20 adım; cevap alana kadar aynı şeyi tekrarla'
O akşam karısı mutfakta akşam yemeğini hazırlarken adam işlemi uygulamaya koymuş. 40 adım uzaklıktan karısına normal bir konuşma tonuyla seslenmiş;
'Hayatım bu akşam yemekte ne var?' Cevap yok. Mutfağa biraz yaklaşmış. Mesafeyi 30 adıma indirmiş ve soruyu tekrarlamış 'Hayatım bu akşam yemekte ne var?' Gene cevap yok. Mutfağa biraz daha yaklaşmış, mesafe 20 adım ve tekrar sormuş. 'Hayatım bu akşam yemekte ne var?' Hala cevap yok.
Adam mutfağın kapısına gelmiş artık mesafe iyice azalmış ve soruyu tekrarlamış 'Hayatım bu akşam yemekte ne var?' Gene cevap alamamış.Bu sefer karısına iyice yaklaşmış ve aynı soruyu tekrar sormuş.
'Hayatım bu akşam yemekte ne var?'
'Hayatım beşinci kez söylüyorum, Tavuk'

www.uspayi.com